ABD’de başkanlık seçimi kampanyası kızışırken, Donald Trump’a yakın Fox haber kanalının yaptığı da dâhil olmak üzere, tüm anketlerde Joe Biden önde gözüküyor. New York Times gazetesinde 4 gün önce yayınlanan kapsamlı bir ankete göre iki aday arasındaki fark Biden lehine 14 puana çıkmış durumda. Trump’ı endişelendiren tek husus açılmaya başlayan fark değil. Özellikle kadınlar ve beyaz olmayan kesimler arasında Trump’ın popülaritesi başkan seçildiği günden bu yana en düşük seviyede. Kuşaklar boyunca Cumhuriyetçilere oy vermiş birçok kayıtlı seçmen ailenin bu kez Biden’a oy vereceklerini ya da sandığa gitmeyeceklerini söylemeleri durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Açık bir gerçek ki, azil sürecinde yara alan ama ayakta kalan Trump, salgın ve ekonomik kriz derinleştikçe hata üzerine hata yaparak seçmenin itimadını süratle kaybetmeye başladı. Floyd hadisesiyle başlayan zaman zaman şiddet de içeren protestolar ve vandalizme varan nümayişler Başkan’ın daha da irtifa kaybetmesine yol açtı. Son olarak uzun süre neredeyse sağ kolu olarak görev yapan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Joe Bolton’ın yazdığı kitabın piyasaya çıkması Trump’ın başkanlık liyakatinin kamuoyunda çok sert şekilde sorgulanmasına yol açıyor.
Trump ve Adalet Bakanlığı Bolton’ın millî güvenliğe dair gizli kalması gereken bilgileri, ABD’nin düşmanlarının menfaatine olacak şekilde ifşa ettiği gerekçesiyle kitabın yayınlanmaması için büyük gayret sarf ettiler. Ama kitap satışa sunuldu. Şimdi de –iş işten geçtikten sonra- kitabın yalanlarla dolu olduğu iddiasının alıcı bulmasını bekliyorlar. Tabii Amerikalı seçmenin bir kısmı haklı olarak şu soruyu soruyor: ‘Madem kitapta yazılanlar yalan ve sadece Trump’ı küçük düşürmek için üretilen kurgulardan ibaret, neden millî sırların ifşa edildiği gerekçesini ileri sürerek kitabın yayınlanmasını engellemeye çalışıyorsunuz?’ Cevaplanması zor bir soru. Trump ve ekibi seçime bu kadar kısa süre kalmışken, bu krizi yönetmekte de başarılı olamadı.
Trump’ın destekçi kaybettiğinin en çarpıcı göstergelerinden biri Oklahoma eyaletinin Tulsa şehrinde yaptığı ilk büyük salon mitinginde ortaya çıkan tablo oldu. Başkan Trump sosyal medyada, 1 milyon seçmenin mitingi takip etmek için bilet talebinde bulunduğu ‘müjdesini’ taraftarlarına vermişti. 19.800 kişilik salona sadece 6.200 Trumpsever gelince bu kez Cumhuriyetçi Parti’nin kampanya ekibi tarafından bazı bahaneler üretiliverdi. Güya ‘düşman’ medya insanları salgınla ve şiddet olaylarıyla korkutmuş ve mitinge katılmalarını engellemişti. Tulsa’da toplanan ‘radikal’ Trump karşıtları, aileleriyle birlikte mitinge gelmek isteyen Amerikalıları endişelendirmişti. Kampanyacılara göre, yine de ortadaki tablo büyük bir başarıydı çünkü on milyonlarca insan Trump’ın konuşmasını televizyonlarında canlı olarak dinlemişti.
Televizyonda canlı yayınlandığı için insanların mitinge gelmemeyi tercih ettiği iddiasının Cumhuriyetçilerde uyandırdığı göreli memnuniyet hissi, Trump’ın konuşmasında zikrettiği birkaç cümle yüzünden uçtu gitti.
Tulsa konuşmasında Trump, Covid-19 test sayılarının azaltılmasını yetkililerden istediğini, çünkü test miktarı arttıkça vaka sayısının da arttığını söyleyiverdi. Dinleyenler bu cümlelere bir anlam veremedi. Fakat Trump test sayısının artmasının koronavirüs ile mücadeleyi sekteye uğrattığını söyleyerek, tutumunu devam ettirdi. Tabii ki, sosyal medyada kıyamet koptu. Salonda kaç kişinin oturduğu tartışmalarını bir kenara bırakan Amerikalılar bu kez Trump’ın virüsle mücadele konusundaki bilgisini sorgulamaya başladılar. Birkaç saat sonra Beyaz Saray’dan klasik açıklama geldi. Aslında Başkan Trump, Tulsa konuşmasında sadece şaka yapmıştı ve Başkan’ın sözlerini çarpıtarak ona saldırmayı alışkanlık edinenler bu huylarını devam ettiriyorlardı. Herhâlde kimse bu naif açıklama notunu yazmak zorunda kalan Beyaz Saray görevlilerinin yerinde olmak istemez.
Önce de yazmıştık, seçimi kazanmak istiyorsa Trump’ın bir an önce kendisini toparlaması lazım. Ama bu yönde bir emare henüz ufukta gözükmüyor. Dahası, salgın sebebiyle seçmenlerin postayla oy vermesine izin veren eyaletlere karşı yeni bir hukuk mücadelesi başlatan Trump’ın, ardı ardına gelen sıkıntılar sebebiyle enerjisi ve motivasyonu da giderek azalıyor. ‘Uykucu Joe’ diye dalga geçtiği Biden’a karşı kaybetme ihtimalinin artması Trump’a yeni hatalar yaptırıyor.