Trump’ın tutumunu değiştirmesi lazım (07.06.2020) Türkiye Gazetesi

Ne George Floyd beyaz bir polis tarafından öldürülen ilk Afrika kökenli Amerikalı, ne de ABD şehirlerinde bugünlerde görmekte olduğumuz tarzdaki gösteriler ilk defa oluyor. Bugünlerde yaşananları diğer tüm benzerlerinden farklı kılan, ABD yönetiminin daha önce hiç olmadığı kadar ayrıştırıcı yaklaşımı.
 
Durumun yönetilmesinin çok zor olduğu açık. Zaten aylarca eve kapalı kalmaktan bunalmış, gelirleri azalmış ve belki de işsiz kalmış milyonlarca insan, Trump yönetimine duydukları öfkeyi her şekilde dışa vuruyorlar. Floyd cinayeti bundan altı ay önce işlenseydi, bu kadar büyük bir tepkiye sebep olmayabilirdi. 1948’den bu yana en yüksek işsizlik oranı olan %14,7’yi nisan ayında gören Amerikalılar, mayıs ayında bu rakam %13,3’e gerilese de hâlâ geleceklerinden çok büyük bir endişe duyuyorlar. Dünyanın en gelişmiş ve en zengin ülkesi olmasına rağmen nasıl olup da korona salgınında en fazla can kaybının ABD’de yaşandığına anlam veremiyorlar. Ülkelerinde sağlık yatırımlarının neden bu kadar yetersiz kaldığını, özel sağlık sigortası olanların bile tedavi için binlerce dolar ödemek zorunda kaldıklarını kimse onlara doğru düzgün izah etmiyor. Zavallı Irak, Afganistan, Vietnam halklarından farklı olarak Amerikan askerlerini sadece filmlerde silahlı gördükleri için, Başkan Trump’ın olayları bastırmak için orduyu harekete geçirmesinden dehşete kapılıyorlar. Yıllarca bir ‘ergime potası’ olduğuna inandırıldıkları ABD’de, bağımsızlığın ilan edilişinin üzerinden 244, köleliğin kaldırılmasının üzerinden 157, Martin Luther King’in ‘Bir Rüyam Var’ konuşmasını yapmasının üzerinden 57, ilk Afrika ve Müslüman kökenli bir kişinin başkan seçilmesinin üzerinden ise 11 yıl geçmiş olmasına rağmen henüz ırk ayrımcılığının tamamen ortadan kaldıramamış olması elbette birçok Amerikalıyı rahatsız ediyor.
 
328 milyonluk ABD’de nüfusun dörtte biri beyaz olmayan, Afrika kökenlilerden, Asya kökenlilerden ve Amerikan yerlilerinden oluşuyor. Beyaz nüfusun içinden, ayrımcı politikaların diğer bir muhatapları olan Latin kökenlileri ve Müslümanları çıkarırsak, neredeyse toplamda 130 milyonluk bir kitlenin hayatlarının herhangi bir döneminde –ırklarından veya dinlerinden dolayı-ayrımcılığa maruz kalabilecek oldukları gerçeği dehşet verici.
 
Pandemi ve Floyd hadisesi öncesinde kasım ayında yapılacak seçimin tartışmasız favorisi olan Trump, bugün bütün kamuoyu yoklamalarında rakibi Biden’ın gerisine düşmüş gözüküyor. Trump’ın ‘uykucu’ lakabını taktığı Biden seçimi kazanmak için hiçbir vaatte bulunmasa ve sadece Trump’ın üst üste yaptığı hataları eleştirse bile kolayca başkanlık koltuğuna oturabilir. Trump’ın siyasi geleceği üzerinde, azil soruşturması sırasında bile olmadığı kadar kara bulutlar dolaşıyor.
 
Peki Trump ne yapıyor? Bir yandan ekonomiyi tekrar Ocak 2020 öncesine döndürmeye çalışırken, diğer yandan da kendine destek verenlerin sayısını klasik ‘biz ve onlar’ ayrıştırmasıyla artırmaya çalışıyor. Trump’ın kendi saflarını sıklaştırırken kullandığı dış tehdit epey uzunca bir süredir Çin’di. Şimdi içeride de, Amerika’yı yeniden büyük yapma hedefine taş koyduklarını iddia ettiği çok geniş bir kitleyi ötekileştiriyor. Sözleri, tweet’leri, hareketleri toplumu kucaklamaktan ve birleştirmekten çok uzak. Kendi partisinden senatörler bile başkanlık seçiminde Trump’a oy vermeyeceklerini açıklamaya başladılar. Başkan Yardımcısı Pence’in çantada keklik gördüğü Evanjelistlerden dahi çatlak sesler çıkmaya başladı.
 
Bu Trump’ın seçim taktiği olabilir. Belki de Başkan, Amerikan seçim sistemine güvenerek, ülke çapında sandıktan çıkacak oy miktarında geride kalsa bile, daha fazla ikincil seçmen kazanarak seçimi galip bitirebileceğini hesaplıyordur. Lakin bu kez ABD’de durum bu sıradan taktikle seçim kazanmanın kolay olmadığı bir görüntü arz ediyor. Hele Başkan’ın kucaklamak için hiçbir çaba göstermediği kesimler, geleneksel tutumlarını bir kenara bırakır da sandık başına giderlerse, Cumhuriyetçiler tarihî bir hezimetle karşı karşıya kalabilirler.
 
Trump’ın ani tutum değişikliklerine alıştık. Seçimi kazanmak için mevcut tutumunu da değiştirmesi gerekecek gibi gözüküyor. Kampanya fotoğraflarında yanında yer alacak daha çok Afrika ve Latin kökenliye ihtiyacı var. Kendisi ve partisi için daha geç olmadan…