Beyaz Saray Dersleri (17.11.2019) Türkiye Gazetesi

Türkiye-ABD ilişkilerinin en kritik döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Vashington ziyareti diplomasi açısından ders niteliğinde bir dizi hadiseye sahne oldu. Ziyaret öncesinde ABD Temsilciler Meclisi’nin tam da 29 Ekim’e denk düşürerek almış olduğu Türkiye karşıtı kararlar, bu ziyaretin başarısını gölgeleyemedi. PKK yandaşlarının ve FETÖ’cülerin bütün engelleme çabalarına rağmen, Türkiye’nin Barış Pınarı’ndan S-400 meselesine tüm tartışmalı konulardaki haklı argümanları ABD basınında da geniş yer buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinde altı temel ders konusu vardı.
 
Ders 1: Mektup İade Etmenin İncelikleri
 
ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği, son derece nezaketsiz bir üslupla kaleme alınmış mektuba cevap zaten Barış Pınarı Harekâtı’yla verilmişti. Mektubun ne olduğu konusu ise kamuoyunun merakını celp ediyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın mektubunu Vashington’a getirdi ve muhatabına iade etti. Bu husustaki spekülasyonları tamamen ortadan kaldırmak için de, Trump’la birlikte yaptığı basın toplantısının hemen başında mektubu Trump’a iade ettiği bilgisini paylaştı.
 
Ders 2: Dışarıdan Gazel Okuyanlarla Yüzleşme
 
ABD Senatosunun önde gelen isimlerinden Lindsey Graham, evvelce suret-i haktan görünüp Türkiye’nin yanında olduğu imajını çiziyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’taki BM temasları sırasında kaldığı otele gelip kendisiyle görüşmüştü. Barış Pınarı Harekâtı başlayınca Graham birdenbire Senato’daki Türkiye’ye karşı koronun sözcülüğüne soyunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’la görüşmesine aralarında Graham’in de olduğu beş senatör de davet edildi. Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan Graham’e kendisinin Türkiye’ye karşı takındığı tutumdan duyduğu rahatsızlığı iletti. Graham’in toplantıdan sonra yaptığı ilk iş Ermeni tasarısını Senato’da bloke etmek oldu.
 
Ders 3: Sözden Anlamayana Görsel İzah
 
PKK-YPG’nin Suriye’deki elebaşı Ferhat Abdi Şahin’in, “General Mazlum” adıyla ABD’de muhatap alınması Türkiye’de büyük bir rahatsızlığa yol açmıştı. Trump’ın terörist Şahin’i övmesi, bazı Kongre üyelerinin de bu şahsı ABD’ye davet etmeleri tepkiyle karşılanmıştı. Teröristin geçmişte yaptığı eylemleri hakkında yapılan tüm açıklamalara rağmen ABD’nin tavrında bir değişiklik olmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörist Şahin’in planlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu eylemlerle ilgili İngilizce kısa bir film hazırlattı. Bu filmi Trump’a, Pompeo’ya ve senatörlere gösterdi. Masum sivillerin, güvenlik görevlilerinin ve turistlerin hedef alındığı bu terör faaliyetlerine ilişkin görüntüleri seyreden Amerikalılar “General” dedikleri katilin gerçek yüzünü görmüş oldular.
 
Ders 4: Kendi Belgesiyle İspat
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Merkezî Haberalma Teşkilatı (CIA) tarafından hazırlanan ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın “manevi oğlum” dediği Ferhat Abdi Şahin’in terör eylemleriyle ilişkisini ortaya koyan bir belgeyi Trump’a verdi. CIA’nin Şahin’in terörist olduğunu delilleriyle ortaya koyduğu söz konusu belgenin varlığını sadece ABD yönetimi ve senatörler değil, ABD kamuoyu da öğrenmiş oldu. CIA belgelerine göre terörist olan bir kişiyle ABD yetkililerinin bundan sonra bir araya gelmeye, bu kişiyi övmeye veya ABD’ye çağırmaya cüret edip etmeyeceklerini izleyip göreceğiz. Ama şu bir gerçek ki, terörist Şahin’le temas kuran her Amerikalı ileride “ABD’nin terörle mücadele kanununa” aykırı davranma ithamıyla karşı karşıya kalma riskini de almış olacak.
 
Ders 5: Diplomasi Siyah-Beyaz Değil
 
Soğuk Savaş biteli çok oldu ama o dönemin zihniyetine sahip kafalar bir türlü bitmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın defalarca dile getirdiği gibi, günümüzde devletler arası ilişkilerde toptancı yaklaşımlar geçerli değil. İki ülke arasında sorunlar var diye iş birliği alanlarının da tıkanmasının gereği yok. Bazı Amerikalılar S-400 konusundaki anlaşmazlık sebebiyle Türk-Amerikan ilişkilerinin tüm boyutlarını tıkamaya kalktılar. S-400’den vazgeçilmezse, diplomatik ilişkilerin bile kopabileceğini ima edenler bile çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan ilişkilerinin özellikle de stratejik yönünün hangi düzeyde olduğunu Amerikalı muhataplarına bir kez daha hatırlattı. Uzun yıllar sonra bir ABD Başkanının ağzından “Türkiye bizim stratejik müttefikimiz” cümlesini duyduk. S-400 konusunda ortak bir çalışma heyeti oluşturulması kararlaştırıldı. Bu arada Türkiye, Patriot sistemlerini de satın almaktan vazgeçmediğini ABD tarafına bir kez daha bildirdi.
 
Ders 6: Uluslararası İlişkilerde Ahlak Önemlidir
 
ABD’de, Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerini dillerine dolayanlar var. Bazıları Türkiye’nin bir “düşmanla” yakınlaştığını söylüyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç eğip bükmeden, Soçi’de farklı, Ankara’da farklı, Vashington’da farklı konuşmadan, Rusya’nın Türkiye için önemli bir dost olduğunu ifade etti. ABD’nin dostluğu için Rusya’nın dostluğunu feda etmeyeceğini en açık şekilde vurgulayarak, “biz hem ABD hem de Rusya ile dostane ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz” dedi. Putin’e farklı, Trump’a farklı konuşmadı.