Trump’ın Siyasi Geleceği – Türkiye Gazetesi (02.06.2024)

ABD eski başkanı ve kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olan Donald Trump kendisine açılan bir ceza davasında jüri tarafından suçlu bulundu. Bu olayın bir benzeri daha ABD tarihinde yok. Benzeri olmadığı için de bundan sonra ne olacağına dair yorumlar net değil. Karar açıklandıktan sonra ABD Başkanı Joe Biden “hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını” dile getirerek Trump’ın, “pervasız, sorumsuz ve çok tehlikeli” olduğunu söyledi. Bu sözleriyle Biden’ın seçim kampanyası sırasında “Trump’ın tescilli bir suçlu” olduğu olgusuna vurgu yapacağını anlıyoruz. Tabii Biden bunları Trump’ın kendisinin karşısına aday olarak çıkması durumunda yapacak. Trump ise ilk günden itibaren olduğu gibi, mahkemede suçlu bulunduktan sonra da kendisine siyasi bir komplo kurulduğunu söylemeye devam ediyor. Ayrıca kararı temyize taşıyacağını belirtiyor. Bu yargı kararından sonra Trump’ın siyasi geleceğini etkileyebilecek çok sayıda bilinmez var.

Evvela Trump’ın nasıl bir ceza alacağı bilinmiyor. ABD hukuk sistemine göre, ceza davalarında savcı tarafından ileri sürülen iddialara karşı sanığın avukatları savunma yapıyorlar. İddia ve müdafaa taraflarının görüşlerini dinleyen 12 kişilik jüri, sanığın üzerine atılı suçlardan suçlu mu, masum mu olduğuna karar veriyor. Ama iş burada bitmiyor. Sanığın suçlu bulunması hâlinde nasıl bir ceza alacağına hâkim karar veriyor.

Donald Trump işlediği ileri sürülen 34 suçun tamamından suçlu bulundu. Hâkim, Trump hakkında kararını 11 Temmuz’da yapılacak karar duruşmasında açıklayacak. Dört ihtimal var. Trump cezaevine girebilir. Ev hapsine mahkûm edilebilir. Şartlı serbestlikten yararlanabilir. Ya da para / tazminat cezasına çarptırılabilir. 34 suçun ceza ağırlıkları farklı. Her biri için 16 aydan 4 yıla kadar farklı hapis cezası ihtimalleri var. Fakat toplamda 20 yılı geçmesi kanunen mümkün değil. Hâkim eski başkanın daha önce ceza davasından hüküm giymemiş olduğunu ve yaşını dikkate alarak para cezasına da hükmedebilir. Amerikalı hukukçuların büyük bölümü sıcağı sıcağına yaptıkları değerlendirmelerde, Trump’ın hapse girmeyeceğini ama para cezasıyla da kurtulamayacağını, büyük ihtimalle şartlı serbestlik alacağını savunuyorlar. Trump bir daha suç işlemeyeceği var sayımıyla hapse atılmayabilir. Tersine engel bir durum ise yok.

Bir diğer bilinmez, cezaevine girmesi durumunda Trump’ın başkanlık seçimi kampanyasını nasıl yürüteceği. ABD kanunlarında kimlerin başkan adayı olabileceği çok açık şekilde tanımlanmış. 35 yaşını doldurmuş ve ABD’de doğmuş olmak dışında herhangi bir sınırlama yok. Yani cezaevinde veya ev hapsinde bulunan bir kişi pekâlâ başkan adayı olabilir. Bazı eyaletlerin yasalarında, devlete isyan suçu işleyenlerin seçim kampanyası yürütemeyeceğiyle ilgili hükümler bulunsa da anayasa ve diğer federal düzenlemelerde bu bile aday olmayı engelleyecek bir durum olarak sayılmamış. Trump’ın suçlu bulunduğu dava gayrimeşru bir münasebetini kamuoyundan saklamak için ilgili kişiye sus payı vermekle ilgili. Trump 2015’teki seçim kampanyasında harcanan paraların kayıtlarını çarpıtmaktan suçlu bulundu. Bunun vatana ihanet ya da devlete isyanla bir ilgisi bulunmuyor. Başka bir deyişle alacağı ceza ne olursa olsun bu Trump’ın başkan adayı olmasına engel olmayacak.

Şayet Trump cezaevine girerse Demokrat Parti’nin adayı Biden’la nasıl yarışacak? Biden eyaletleri dolaşarak mitingler ve salon toplantıları yaparken, cezaevindeki Trump bu imkâna sahip olamayacak. ABD başkanlık seçimlerinin olmazsa olmazı niteliğindeki televizyon münazaralarına nasıl katılacak? Birçok seçmenin başkan adayları arasındaki televizyon münazaralarını izleyerek son kararlarını verdiği bir ülkede, adaylardan biri cezaevindeyse bu nasıl yapılacak? Trump cezaevinden canlı tartışmaya katılan, dünyadaki ilk başkan adayı olarak da mı tarihe geçecek?

Başka bir bilinmez, şayet Trump hapis cezası alırsa bunun ne zaman infaz edileceği. Normal şartlar altında, karar duruşmasında mahkûmiyet kararı verilir verilmez sanık derhâl tutuklanarak cezaevine gönderiliyor. Temyiz süreci mahkûm cezaevindeyken sürüyor. Şayet temyizde karar bozulursa kişi cezaevinden çıkıyor. Trump davasında da aynı süreç işleyecek mi bilinmiyor.

Ne tarafından bakarsanız bakın hem Trump’ın siyasi geleceği hem de ABD hukuk sistemi açısından eşi benzeri görülmemiş bir tablo var ortada. Sonucun ne olacağını görmek için önce kararın açıklanacağı 11 Temmuz’u beklememiz gerekiyor. Sonra da bu kararın seçimlere etkisinin ne olacağını ancak kasım ayında oylar verildikten sonra net olarak göreceğiz.

Trump’ın bu dava dışında hâkim karşısına çıkacağı üç dava daha sırada bekliyor. Georgia seçimlerine hile karıştırdığı, federal seçimlerde yolsuzluk yaptığı ve gizli belgeleri “çaldığı” iddialarıyla Trump hakkında yürütülen soruşturmalarda henüz duruşma tarihleri belirlenmedi. Ama görünen o ki Trump şartlı serbestlikten yararlansa ve hatta seçimi kazansa bile uzun bir süre davalarla boğuşmaya devam edecek.