Dünyada kapışılıyor Türkiye’de dışlanıyor
Prof. Dr. Çağrı Erhan:
Bu düşmanlığın önü kesilmeli. Marjinal gruplara en ağır cezalar verilmeli
Prof. Dr. D. Ülke Arıboğan:
Bunu yapanlar ne millîliği ne milliyetçiliği biliyor. Soft power’dan habersizler
Prof. Dr. Erhan Erkut:
‘Belirli bir ülkeden geliyorlar’ söylemini istatistikler desteklemiyor
Türkiye’de eğitim için bulunan uluslararası öğrenciler, son zamanlarda özellikle bazı kesimler tarafından sosyal medya üzerinden yürütülen tehlikeli bir kampanyanın konusu hâline getirildi. İnternette yabancı öğrencilerin diploma törenindeki görüntülerinden yola çıkılarak “Türkiye işgal ediliyor” velvelesi koparılıyor. Oysa, Türkiye son 10 yılda dünyada en fazla uluslararası öğrenci kabul eden ilk 10 ülke arasına girmeyi başardı. OECD’nin verilerine göre dünyada 8 milyon uluslararası öğrenci var. Bunlar kendi ana vatanlarından farklı bir ülkede yükseköğretim gören öğrenciler. Yabancı öğrencileri çekmek için bütün dünya üniversiteleri çok ciddi bir rekabet içerisinde. Çünkü bu özellikle gelişmiş ülkelerin önemli bir ihracat kalemi. Alanında uzman isimlerle sergilenen bu düşmanlığı mercek altına ‘ aldık. Uzmanlar “Bunun önü bir an önce kesilmeli, ağır cezalar verilmeli” ikazında bulunarak şunları söyledi: OECD sayılarına göre dünyadaki uluslararası öğrencilerin eğitim için harcadıkları kaynak 100 milyar doların üzerinde. Türkiye’nin bundan aldığı pay ise 2 milyar dolar. Türkiye 2030’a kadar uluslararası öğrencilerin sayısını 500 bine çıkarmayı, uluslararası eğitim hizmetlerinden elde edilen ihracatı da 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
Altınbaş Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okuyan Ahmed Hashımı Muhammed “Okuduğum üniversitede bütün uluslardan gelen öğrenciler var. Sadece bir ülkeden öğrenci yok. Böyle bir bakış açısı var çok yanlış. Yurt dışından gelmiş olsak da Türkiye yerlisi olsak da kardeşler ve ablalar olarak derin sevgi ve karşılıklı saygı içinde bir arada yaşıyoruz. Ortak amacımız eğitim almak. Türkiye’de özellikle bir öğrenci olarak, belirli zorluklar ve taciz vakalarıyla karşılaştım. Ancak birkaç bireyin davranışlarına dayanarak bir ülkeyi bütünüyle yargılamanın haksız. Burada geçirilen her an, rahat, keyifli ve fırsatlarla dolu. Sudan’ı bu canlı akademik dokuda temsil etmekten onur duyuyorum” dedi.