ULUSLARARASI EĞİTİM 2016 YILINDA 100 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE BİR EKONOMİK DEĞER OLUŞTURDU. TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİMİNİN PAYININ ARTMASI İÇİN DAHA PLANLI VE BÜTÜNCÜL BİR TANITIM STRATEJİSİNE İHTİYAÇ DUYULUYOR.
2008 yılında, Mehmet Altınbaş Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından kurulan Altınbaş Üniversitesi, şu an 80 farklı ülkeden 3500’ün üzerinde öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin En Büyük 500 Hizmet İhracatçısı’ödüllerinde, Altınbaş Üniversitesi ‘Eğitim Alanında En Fazla Hizmet İhracatı Yapan Vakıf Üniversiteleri’ arasında 3’üncü oldu. Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Kurulduğu günden bu yana uluslararasılaşmayı stratejisinin merkezine koyan üniversitemizde uluslararası alanda kabul gören bir eğitim vermek ve dünya çapında rekabet edebilir mezunlar yetiştirmek amacı ile eğitim sistemimizi her zaman global unsurlar ile destekliyoruz. Bu doğrultuda, hem uluslararası öğrencilerimizin kendilerini evlerinde gibi hissettikleri çok kültürlü bir eğitim ortamını oluşturmakta, hem de global düzeyde rekabet edebilir araştırma ve eğitim imkanları tesis etmekteyiz” diyor.
Her öğrenci bir kültür elçisi
Özellikle gelişmiş ülkelerde uluslararası eğitimin sadece bir uluslararasılaşma unsuru olarak değil, bir ihracat kalemi ve döviz kazandırıcı bir faaliyet olarak değerlendirildiğini ve uluslararası eğitim sektörünün, 201 öyılında, dünyada 100 milyar doların üzerinde gelir oluşturan bir ekonomik değeri ifade ettiğini aktaran Çağrı Erhan şöyle devam ediyor: “Fakat Altınbaş Üniversitesi olarak biz, eğitim ihracatını sadece döviz ve gelir getirici bir faaliyet olarak değerlendirmemekteyiz. Uluslararası öğrencilerimizin gelecekte ülkemizin ve kurumumuzun gönüllü elçileri olacağı inancındayız. Bu bağlamda eğitim ihracatının ülkemiz açısından stratejik öneme sahip olduğu bilinci ile hareket etmekteyiz. Bu bakış açımızın da başarımızdaki en önemli etkenlerden biri olduğunu düşünüyoruz. Bu düşüncemizden hareketle, ülkemizin eğitim ihracatı ve gönüllü elçiler yetiştirme sürecine önemli katkılar sağladığımız kanaatindeyiz. Son 4yıldırTürkiye İhracatçılar Meclisinin düzenlediği hizmet ihracatçıları araştırması sonucunda eğitim ihracatı alanında en çok gelir kazandıran ilk üç üniversite içerisinde yer almaktayız. Buna ek olarak, Üniversitelerimizin bireysel çabaları ile her ne kadar ilerleme kaydedilmiş olsa da Türkiye’nin eğitim sektöründe hak ettiği yere gelebilmesi için kolektif bir eğitim tanıtım seferberliğine ihtiyaç duyulduğunu düşünmekte ve çeşitli platformlarda bu seferberliğe destek ve katkı sağlamaktayız.”
Bir eğitim ajansına ihtiyaç var
Yeni yatırımlarla hem eğitim hem de araştırma alanındaki faaliyetlerini nitelik ve nicelik bakımından geliştirme planlarının olduğunu ve eğitim ve araştırma faaliyetlerinde uluslararasılaşmayı odak nokta olarak belirleyerek, uluslararası alanda rekabet edebilirliği artırmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Amacımız, sadece uluslararası öğrenci sayımızı artırmak değil, kampüslerimizdeki kültürçeşitliliğini de artırmaktır. Ülkemizde yükseköğretimin uluslararasılaşması süreci değerlendirildiğinde görülmektedir ki 10 yıl önce bir eğitim hub’ı olmak hedefi ile uluslararası öğrenci politikasını değiştiren Türkiye yükseköğretimi, daha planlı ve bütüncül bir tanıtım stratejisine ihtiyaç duymaktadır. Bu stratejinin en önemli unsuru ve ilk adımı ise bir eğitim tanıtım ajansı kurulmasıdır. Bu bağlamda, Türkiye’nin eğitim hizmetleri ihracatı özelinde tanıtım, bilinirlik ve kolektif pazarlama eksikliklerinin giderilmesi için eşgüdümü sağlayacak, bilgi akışını hızlandıracak ve hızlı adımlar atabilecek bir uluslararası eğitim ajansının kurulmasının zaruri olduğunu düşünmekteyiz” diyor.