İsrail 70. kuruluş yıl dönümünü sivil Filistinlileri katlederek ‘kutladı’… Kurulduğu günden bu yana yüz binlerce masum insanın kanına girenler, ABD’nin Kudüs’te büyükelçiliğini açtığı anlarda Gazze’de toplanan kadın ve çocukların üzerine ölüm oldu yağdı. Liseyi bitirdikten hemen sonra askere alınan İsrailli gençler için Filistinlileri katletmek son derece doğal bir eylem. Ana sınıfından itibaren beyinleri yıkanan İsrailliler için Filistinli eşittir terörist. Arap eşittir terörist. Müslüman eşittir terörist…
Daha okuma-yazma bile öğrenmeden önce Filistinlilerin düşman olduğu hastalıklı düşüncesi bu insanların zihinlerine kazınmış. Tarihin en büyük soykırımlarından biri olan Holocaust’u yaşayanların torunlarını gözlerini kırpmadan masum sivilleri öldürmeye sevk eden ideolojinin adı Siyonizm.
Theodore Herzl 1897’de Basel’de ilk Siyonist Kongre’yi topladığında tek bir hedefi vardı: Yahudilere millî bir yurt bulmak. Osmanlı toprağı olan Filistin’e gitmek en önemli hedefti. O tarihlerde Yahudilerin Uganda’ya, Kıbrıs’a veya Güney Afrika’ya göç etmesini isteyenler de vardı. 20. Yüzyılın başından itibaren Siyonistler Filistin’e ulaşma hedefine kilitlendiler. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’nin manda idaresi altına giren Filistin’in kapıları Yahudi göçüne açıldı. Zira İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour daha savaş devam ederken 1917’de Siyonist örgütün liderlerinden Lord Rotschild’e bir mektup yazarak, ‘majestelerinin hükûmeti Yahudilerin Filistin’de millî bir yurt sahibi olmalarını desteklemektedir’ demişti. Napoleon Savaşlarından beri İngiltere’nin askerî harcamalarının en büyük finansörü ve kreditörü olan Rotschildlara verilmiş olan bu sözün bir anlamı vardı. İngiltere sözünü tuttu ve sadece Filistin’in değil tüm Orta Doğu’nun yüzyıllık ıstırabı başladı.
Siyonistler önce Araplardan toprak satın alarak küçük koloniler kurdular. Filistinliler tehlikenin farkına varıp topraklarını satmayı durdurunca, bu kez silahlı terör örgütleri kurarak Filistin topraklarını zorla ele geçirmeye başladılar. Haganah ve Irgun-Stern terör örgütleri 1920’lerden itibaren Filistinlileri katletmeye giriştiler.
1948’de İsrail’in kurulmasıyla Siyonizm yeni devletin esas ideolojisi hâline geldi. Her ne kadar tüm Yahudiler Siyonizmi benimsememiş ve Siyonistlerin insanlık dışı uygulamalarını desteklememiş olsa da, İsrail eğitim sistemi Siyonist kuşaklar yetiştirmekte son derece başarılı oldu.
1977’de BM Genel Kurulu’nun almış olduğu kararla tescil edildiği gibi, Siyonizm bir ırkçılık türüdür. Türkiye’de yaygın bir yanlış bilgi vardır. Çoğumuz Siyonizmin Tevrat kaynaklı dinî bir akım olduğunu zannederiz. Halbuki Siyonizm sinagoglarda değil genellikle laik, çoğu da din karşıtı Yahudilerin dernek ve kulüplerinde doğmuştur. Pinsker, Jabotinsky ve Herzl gibi Siyonist liderlerin fikirleri dinle değil milliyetçilikle yoğurulmuştur. Hatta dindar Yahudilerin bir bölümü Siyonistlere net biçimde karşı dururlar. Batı kaynaklı, sanayi devriminin sonuçlarından ve Fransız devriminin fikirlerinden ilham almış Siyonizmin ırkçı kimliği İsrail’in kuruluşundan sonra pekişmeye başlamıştır.
Siyonistler, Filistin’in Yahudilerin ebedi yurdu olduğuna inanırlar. Bu toprakları hiç kimseyle paylaşmamak ve Yahudi olmayanları Filistin’den çıkarmak Siyonistlerin başlıca görevidir. Mısır, Babil ve Roma sürgünlerini bir daha yaşamamak, Doğu Avrupa’daki pogromların ve İkinci Dünya Savaşı’ndaki Holocaust’un tekerrürünü engellemenin yolu Siyonistlere göre Filistin’i Yahudilerin ülkesi yapmaktan geçer. Siyonist bir genç için Filistinli Arap ikinci sınıftır. Filistin topraklarında yeri yoktur. Son Arap da Filistin’den çıkartılmadıkça İsrail geleceğinden emin olamaz. Nil’den Fırat’a kadar İsrail Ülkesi’ni var etmek için çalışmak her Siyonistin boynunun borcudur. Bunu yaparken hiçbir hukuk kuralı kendisini bağlamaz. Amaca götüren her türlü hile, zulüm, kumpas meşrudur. İsrail için işlendikleri sürece hiçbiri suç değildir.
Her Siyonist Yahudi değildir. En az Yahudi Siyonistler kadar onların amaçlarına inanmış başkaları da vardır. Bilhassa ABD kaynaklı Evanjelistlerin aşırı kesimleri Filistin’in Müslümanlardan ‘arındırılmasının’ Cennet’in Krallığı’nın kurulması için bir ön şart olduğunu düşünürler. Dolayısıyla İsrail’in attığı her adımı sorgusuz sualsiz desteklerler. ABD’de Yeni Muhafazakârlar Siyonistlerin en sadık dostudur.
Antisemitizm yani Yahudi düşmanlığı, tıpkı İslam düşmanlığı gibi bir insanlık suçudur. Fakat Siyonizme ve Siyonistlerin işlediği suçlara karşı çıkmak Antisemitizm değildir. Bir insanlık görevidir.