40 Yılın Hesabını Görecek Dizi Operasyonlar Başlıyor – Türkiye Gazetesi (17.03.2024)

Bayramdan sonra güney sınırlarımızın ötesinde gerçekleştirilecek harekât, Irak ve Suriye’deki PKK varlığının yok edilmesine yönelik olarak bugüne kadarki en kapsamlı askerî operasyon olacak. Operasyon ağırlıklı olarak Irak topraklarında icra edilecek ama Suriye üzerinde de çok önemli yansımaları olacak. Bu ülkedeki terör unsurlarının Irak ile lojistik bağlantısı operasyonla tamamen kesilecek. Pençe-Kilit harekâtının yürütüldüğü bölgedeki birliklerin takviye edilmesi ve gerekli sevkiyatların yapılabilmesi için bölgede yol çalışmaları tamamlandı. Operasyon öncesi bölgeye birlik sevkiyatı sürüyor ve son hazırlıklar yapılıyor. Harekât yeni doktrinsel anlayışla icra edilecek bir dizi operasyonun ilk halkasını oluşturacak gibi gözüküyor. Yeni doktrin dört bacağa oturuyor.

1-Sınır çizgisi müdafaası yoktur, sınır havzası müdafaası vardır. Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve güvenliği sınırlarının ötesinden başlar.

2-Ülkesinin toprakları üzerinde harekât icra edilen devletin -kendi çıkarları doğrultusunda- güçlü desteğinin temini esastır.

Irak silahlı kuvvetlerinin TSK ile müşterek ve koordineli şekilde harekâtın içinde yer alması hedeflenmektedir.

3-Hedef, güvenli bölge oluşturmak değildir, steril bölge oluşturmaktır. Mıntıka temizliği yapıldıktan sonra, terör örgütünün bir daha sızma yapmasının kalıcı şekilde önleneceği denetim-gözetim-etkisizleştirme tedbirleri alınacaktır.

4-Yerel unsurlar ya terörün karşısındadır ya da teröristlerle birliktedir. Irak’ın kuzeyinde, bilhassa Süleymaniye’de Türkiye’nin terörle mücadelesine yönelik eyyamcılık ve fırdöndülük devri sona ermiştir. Terörle mücadeleye destek olmayan, hatta köstek olmaya kalkan yerel unsurların, teröristlerle aynı kategoride muamele göreceği açıktır.

Yılbaşından bu yana Irak makamlarıyla yapılan üst seviyeli görüşmelerde, Türkiye-lrak sınır bölgesinin terör örgütlerinden arındırılması hususunda olduğu kadar, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü varlığıyla mücadele konusu da ele alınmıştı. Ülkesinden ABD askerlerinin çekilmesini isteyen Irak Hükümeti, ABD’nin doğrudan desteklediği silahlı örgütlerin ülkesinin istikrarı için ne denli büyük bir tehdit oluşturduğunu kavramış gözüküyor.

Nitekim, Aralık 2023’te Ankara’da yapılan heyetler arası görüşmelerden sonra Irak makamları PKK’yı “ortak tehdit” olarak nitelendirmişken, Dışişleri ve Savunma Bakanları ile MİT Başkanının Bağdat’taki son temaslarından sonra artık “yasaklı örgüt” olarak tanımlamaya başladı. Daha da önemlisi, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi ilk defa, “Irak topraklarını kullanarak Türkiye’ye saldırılar düzenleyen ve Irak anayasasını ihlal eden PKK ile ortak mücadeleden” söz etti. İhdas edilecek daimî müşterek çalışma komisyonlarının kapsamına, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarının yanında terörle mücadele de eklendi.

Ankara ve Bağdat, terörden arındırılmış, siyasi ve ekonomik istikrara kavuşmuş Irak’ın, Basra’dan başlayacak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanacak ticaret güzergâhının oluşturulabilmesi için zorunlu olduğunun farkında. Terörün sona erdirilmesiyle birlikte, Türkiye Irak’ta yol inşaatı faaliyetlerine başlayacak. Ukrayna krizi sebebiyle tıkanan kuzey yolu, Zengezur Koridoru’nda aşılamayan belirsizlik sebebiyle tıkanan orta yol ve Filistin-Yemen gelişmeleri sebebiyle riske giren Baharat Yolu’nun yanına ya da yerine yepyeni bir alternatif konulacak. Şüphesiz bunu istemeyen bütün ülkeler Irak’ın istikrarsızlığı ve terör örgütünün bu ülkedeki varlığının devamı için çalışmayı sürdürecekler.

Bu noktada İran’ın tutumu, her zamankinden çok daha önemli hâle geliyor. Türkiye’yi ziyareti esnasında İran cumhurbaşkanı, terörle mücadele konusunda Irak ile aynı çizgiye gelememişti. Zira hâlâ silahlı terör gruplarından medet umuyorlar. Irak ve Suriye’de bu yolla nüfuz kurabileceklerini hesaplıyorlar. Tahran hiçbir zaman terörle mücadeleye gerçek ve güçlü destek olmadı. Belki bu sefer farklı davranır. Şayet Türkiye-lrak mutabakatına bir şekilde İran’ı da eklemek mümkün olursa Irak’tan sonra Suriye’de de PKK’nın kökünün kazınması için düğmeye basılmış olur.

Son olarak, başkanlık seçimlerinin sath-ı mailine giren ABD’nin PKK’yla ilgili tutumu seçim var diye değişecek değil. Irak’ta da Suriye’de de örgüte destek olmayı sürdüren ABD’nin Türkiye’nin terörle mücadele doktrinine tam anlamıyla olumlu bakması söz konusu olamaz. Ama Türkiye’nin kararlılığı ve Irak ile vardığı mutabakat ortadayken de böyle bir operasyonu engellemeye teşebbüs etmez.